Lemi'nin Not Defteri

İşinizde sürekli aynı şeyleri tekrar ettiğiniz oluyor mu? Sürekli bildiğiniz şeyleri yaparak kendinizi hiç geliştiremediğinizi düşündüğünüz anlar peki? Monotonluk ve sürekli tekrarlarla geçen zamandan bıktınız, acaba kalmalı mı, gitmeli mi? Hiç düşündünüz mü, belki de bu dönem sizin kariyerinizdeki o beklediğiniz büyük sıçrayış için elinize geçen en büyük fırsat olabilir.

Microservis mimarisi, SOA, DevOps gibi kavramların temelinde, çekirdeğinde yer alan Conway'in yasası, sektörde hiçbir zaman gereken ilgiyi görmedi. Geliştirdiğiniz ürünün yapısı ve tasarımı nasıl olurda ekip içi ve ekipler arası iletişim kanallarının sayısı, şekli ve yapısı ile ilişkili olur, hiç sormadık. Bu nedenle devops ve agile dönüşümlerde hep bir yerler eksik, bir yerler sorunlu kaldı. Biz de bu uzun podcastimizde, çoğunlukla sadece bir cümle ile telaffuz edilip geçilen bu ilham verici fikir üzerine derinlemesine konuşmak istedik.

Yazılım dünyasında kariyer yolculuğuna çıkmış tüm profesyonellerin kendilerine hiç bıkmadan sorduğu o efsane soruyu Lemi de soruyor ve farklı perspektifler ışığında cevaplamaya çalışıyor. Peki gerçekten de kendimizi geliştirebileceğimiz bir iş yeri var mı?

Yazılımlar da zamanla çürür. İrili ufaklı alınan teknik borçlar eğer hemen ödenmezse bir süre sonra sizi teknik iflasa götürebilir. Bu bölümde Lemi, yazılımın benzer sorunlarını açıklayan ve çözümü için yeni bakış açıları getiren -farklı disiplinlerden hayat bulmuş- Kırık Cam Teorisinden ve İzci Kuralından bahsediyor.

Ego "ben"dir. Dürtüsel isteklerimiz ile doğru/iyi olan seçenekler arasındaki ayrımı yapabilmemizi sağlayan önemli bir araçtır. Güçlü bir karakter güçlü bir "ben"e sahip olması gerekir. "Ben"ler bir ahenk içinde yaşaması gerekirken hem özel hem iş hayatımızda sıklıkla "ben"lerin savaşına tanık olmaktayız. Yazılım ve programlama dünyasında da egoların çatışması hem oldukça zararlı, hem de bir o kadar kaçınılmaz. Lemi uzun zamandır üzerinde kafa yorduğu bu kavram hakkında bilgi ve deneyimlerini dinleyicileri ile paylaşıyor.