
Canca Sesli Kitap
Podcast door Canca Şeyler
Bu kanalda yerli ve yabancı yazarlara ait şiir, öykü ve romanları dinleyebilir, bazen de ilgimi çeken konular üzerine gerçekleştirdiğim sohbetlere konuk olabilirsiniz. Herkese keyifli dinlemeler… ▫️ Youtube: Canca Şeyler (https://www.youtube.com/channel/UCokT5vpQVwaioDfAU2mcHtg) ▫️ Twitter: @_cancaseyler ▫️ Instagram: @cancaseyler #şiir #seslikitap #sohbet
Probeer 7 dagen gratis
€ 9,99 / maand na proefperiode.Elk moment opzegbaar.
Alle afleveringen
284 afleveringen
"Sabahattin Ali ve Sosyolojik Göstergeler: Değirmen Öykü Kitabı Örneği" Aktaran: Yusuf Can Gökkaya Sabahattin Ali, ilk başlarda sanatı özellikle edebiyatı, “içinde yaşanan cemiyet şartlarının şuurlu veya şuursuz bir ifadesi şeklinde değerlendirirken, daha sonra sanatın bir yansıtma şekli olduğunu reddeder. Yaptığı edebiyatın bir amacının olması gerektiğini kavrar ve daha işlevsel kullanır. Muzaffer Reşit’le yapılan bir konuşmasında edebiyatın sanatkârın düşündüğü ve duyduğu bir fikrin ve hissin ortaya atılması, tamim edilmesi olduğunu söyler. Yani bir nevi propaganda olduğunu belirtir. Hiçbir zaman sanatın maksatsız olduğuna inanmadığını, sanatın bir tek ve sarih bir maksadı olduğunu onun da insanları daha iyiye daha güzele yükseltmek, insanlarda bu yükselme arzusunu uyandırmak olduğunu ifade eder (Reşit, 1936: 264). Ona göre toplum ile sanatkârın karşılıklı etkileşimi vardır. Sanatçıların, yazarların istenilene ulaşabilmeleri için gerçekçi olmaları gerekmektedir. Ancak yaşadığı zamanının sanatçılarının toplum meselelerine eğilmedikleri bunun yerine kendi his ve duyguları içim bir şeyler ürettiklerini belirtmekte ve bundan dolayı da şu an sevilmediklerini ve gelecekte de hatırlanmayacaklarını söylemektedir. Hikâye ve roman türlerinde kalıcılığın sağlanması için oluşturulan kişilerin canlı, vakanın güncelliğini yitirmeyecek tarzda seçilmesi ve işlenmesi gerektiğini işaret eden yazar, bu noktada Türkiye’de bu kriterleri aşmış, iyi denebilecek eser sayısının oldukça az olduğunu söyler (Nazif, 1938: 566). Sabahattin Ali’nin bir diğer özelliği de samimi olmasıdır. Bunun için “Ben yazılarımda zannedildiğimden daha samimiyimdir ve bunlar benim dimağ-ı hayatımın birer vesikası ve hepsi birden tarihidir. Ben zaten yazılarım da doğrudan doğruya veya bilvasıta hep kendimden bahsediyorum” (Sıtkı, Doğan, 1991: 99-90) demiştir. Genel olarak sanatta eski-yeni tartışmasını lüzumsuz olarak gören yazar, bunun yerine bir eserin değerlendirilmesinin iyi veya kötü ölçütleri temel alınarak yapılması gerektiğini savunur. Eski edebiyat ve halk edebiyatından yararlanma konusunda da açık görüşlü olan yazar, “sanat olmuş ve olacak her şeyden faydalanır” der. Edebi bir metnin ana malzemesi dil olduğu için Sabahattin Ali, eserlerinde dilin kullanımına büyük önem verir. Dilde aşırılığa karşıdır. Dil halk içinde bir iletişim aracı olduğu için, anlaşılır, yalın ve süssüz olmalıdır. Bundan dolayıdır ki kendi eserlerinde kullandığı dil de yalın ve süsten uzaktır. İlk öykü kitabı olan Değirmen’in de dilinin diğer baskılarında sadeleştirilmesini sağlar. Kaynaklar: Ali, S. (2016). Değirmen. İstanbul, Yapı Kredi Yayınları. Karaca, A. (1993). Sabahattin Ali’nin Öykülerinde Toplumsal Konular. Türkoloji Dergisi, 11, 222. Korkmaz, R. (2016). Sabahattin Ali İnsan ve Eser. İstanbul, Kesit Yayınları. Moran, B. (1991). Edebiyat Kuramları ve Eleştiri. İstanbul, Cem Yayınevi. Reşit, M. (1936). Sabahattin Ali ile Bir Konuşma. Varlık, 561, 264. Sabahattin Ali Konusu 09.10.2022 tarihinde http://www.edebiyatgretmeni-twb.net/sabahattin_ali.htm adresinden erişilmiştir. Sıtkı, A. - Akın D. (1991). İki Gözüm Ayşe. İstanbul, Ataol Yayınları. Şenderin, Z. (1996). Sabahattin Ali’nin Eserlerinde Toplumsal Gerçekçilik. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale. Türk Dil Kurumu, (2005). Türkçe Sözlük. Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları. Umran, N. (1938). Sabahattin Ali ile Bir Konuşma. Varlık, 108, 566. Wellek, R. (1993). Edebiyat Teorisi. (Ö. F. Huyugüzel, Çev.). İzmir, Dergah Yayınları. Kevin MacLeod adlı sanatçıya ait Almost in F - Tranquillity, Creative Commons Atıf 4.0 kapsamında lisanslanmıştır. https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ Kaynak: http://incompetech.com/music/royalty-free/index.html?isrc=USUAN1100394 Sanatçı: http://incompetech.com/

Öykü: Erkmen Özbıçakçı - Sonrası ve Hep Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya “Konuşacağım,” diyorum. Sakin. İyiden iyiye kuruluyorum iskemleme. Kafamı kırk beş derecelik açıyla yaslıyorum darabaya. Devrim türküleri, büyük kediler ve teretür yapmanın incelikleri geçiyor aklımdan. Müthiş bir rahatlama, güven duygusu kaplıyor içimi. Şevket’e minnetle bakıyorum. Terliyorum. Umar bakıyor hâlâ. Gülüyorum, “Söz, konuşacağım.”

Öykü: Tuğba Kocaman Bulut - Koleksiyonun Eksik Parçası (İshak Edebiyat, 2025) Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "Gözlerimi aralıyorum. Zifiri karanlık. Zamanla gözlerim karanlığa alışıyor, sol tarafımdan minik bir ışık sızdığını fark ediyorum. O tarafta bir pencere olmalı. Işığın yardımıyla etrafı inceliyorum, pencerenin yakınında bir lambader, onun yanında bir komodin, üstünde birkaç çerçeve. Fotoğrafları seçemiyorum, gördüklerim yabancı. Neredeyim? Neden buradayım? Nasıl geldim buraya? "

Öykü: Özay Erdem - Uyuyan Güzel'in Çalar Saati (Tek Kişilik Balayı) Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya "Uykudan bağımsız tek bir iş yoktur şu dünyada. Döşeğinde rahat bir gece geçirmiş fırıncı daha leziz ekmekler yapar. Berber müşterisinin saçlarını biçilecek çimler olarak görmez... Aşkın konforu uykunu almaya bağlıdır. Uykusuz biri en sevdiğin bile olsa kalbini kırmaya en yakın kişidir... Yatak reklamlarını küçümsemeyin. Kritik durumlarda alınacak kararlar ancak iyi bir uykunun sonunda isabetli verilir... "Öyle kolay bir sanat değildir uyumak; onun uğruna, bütün gün uyanık durmak gerekir," demiş Nietzsche. İşte benim felsefem bu..."

Şiir: Cemal Süreya - GülSeslendiren: Yusuf Can Gökkaya"Gülün tam ortasında ağlıyorumHer akşam sokak ortasında öldükçeÖnümü arkamı bilmiyorumAzaldığını duyup duyup karanlıktaBeni ayakta tutan gözlerininEllerini alıyorum sabaha kadar seviyorumEllerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyazEllerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorumİstasyonda tiren oluyor birazBen bazan istasyonu bulamayan bir adamımGülü alıyorum yüzüme sürüyorumHer nasılsa sokağa düşmüşKolumu kanadımı kırıyorumBir kan oluyor bir kıyamet bir çalgıVe zurnanın ucunda yepyeni bir çingene."
Probeer 7 dagen gratis
€ 9,99 / maand na proefperiode.Elk moment opzegbaar.
Exclusieve podcasts
Advertentievrij
Gratis podcasts
Luisterboeken
20 uur / maand