Psikiyatri ve Duvarın Ardı

Cesaret, acı verici, zor ya da tehlikeli bir şeyle korkmadan yüzleşebilme yeteneğidir. Bu bir niteliktir, ruh hali değil; onu uyandırmak için bir nedene ihtiyacı yoktur. Ona sahip olan kişi için zahmetsizdir. Yüreklilik ise, herhangi bir korkuya rağmen acı veren, zor ya da tehlikeli bir şeyle yüzleşebilme yeteneğidir. Bu bir nitelik değil, seçimdir; kişi korkuyu veya acıyı veya tehlikeyi hisseder, ancak yine de sebat etmeyi seçer. Cesaretin aksine, yüreklilik bir neden tarafından yönlendirilir; yürekli kişi, tüm açık nedenlere rağmen, amacın ayakta durmaya ve savaşmaya değer olduğuna inanır. Bu büyük bir çaba gerektirir, çünkü diğer ucunda olan buna değer. Bu farkı etimolojik olarak görmek mümkün. Cesaretin (brave) kökü, “cesur” anlamına gelen İtalyanca “bravo” kelimesidir. Bununla birlikte, yürekliliğin (courage) kök sözcüğü “coeur” – Fransızca “kalp” anlamına gelir. Bu bölümde rağmenlere rağmen yürekli olma cesaretinden bahsettim. Bölüm sponsoru: Okuyan Us Yayınevi https://okuyanus.com.tr/ [https://okuyanus.com.tr/]

Yalan hayatın en büyük gerçeği. Hiçbirimiz yalandan hoşlanmaz iken onun hayatımızda bu kadar yer kaplaması nasıl açıklanabilir? Bu konuyu üreme stratejilerini göz önüne alınarak düşünmeye çalıştım. Bölüm sponsoru: Okuyan Us Yayınevi https://okuyanus.com.tr/ [https://okuyanus.com.tr/]

Pandeminin bizi yapmak zorunda kaldığımız birtakım davranışlara sürüklemesi uzun vadede nasıl etkilere sebep olabilir? Pandemi bittiği zaman her şey eskisi gibi olacak mı? Konuklarımla birlikte pandeminin psikososyopolitik değerlendirmesini yaptık.

Kaygı neden 19. yüzyıl ortalarına kadar özel bir problem olarak karşımıza çıkmamıştır da şimdilerde bu kadar talep gören bir şeye dönüşmüştür? Kaygılı insan özgür müdür, tutsak mıdır? Kaygılardan kurtulmak mı gerekir? Yoksa bütün hikaye kaygılara ‘rağmen’ midir? Bu bölümde bu sorulara cevap aradım. Bazı sürprizlerin de yer aldığını hatırlatayım. Bölüm sponsoru: Okuyan Us Yayınevi https://okuyanus.com.tr/ [https://okuyanus.com.tr/]

Tarihsel anlamda psikiyatri 19. yüzyılda doğan yeni bir disiplindir. Hem doğa bilimlerinde hem de sosyal bilimlerde kök salmış olan psikiyatrik araştırma nesneleri, yani ruhsal belirtiler ve ruhsal bozukluklar, biyolojiden anlamsallığa en geniş anlamıyla farklı bilgi kaynaklarından beslenen bileşenlerin harmanlanmasıyla oluşan melez bir tıp disiplinidir. Psikiyatrinin bir yandan kısa bir yandan çok uzun olan bu tarihine birlikte bakalım. Bölüm sponsoru: Okuyan Us Yayınevi https://okuyanus.com.tr/ [https://okuyanus.com.tr/]