Peyderpey

Bireylerin bu hayata tutunabilmiş hissetmeleri açısından en önemli psikolojik ihtiyaçlardan bir tanesi görülmek/duyulmak. Evde Tek Başına (1990) filmini tekrar izlemenin bu ihtiyacı tekrar gözden geçirmeme vesile olduğunu belirtmek isterim.

Ritüeller denilince akla nesillerden nesile aktarılan gelenekler gelmezse olmazdı. Instagram üzerinden sorduğum soruya gelen yüzlerce cevap arasından derleyip bir araya getirdiğim bu bölümde; hem anneannemi, hem babaannemi, hem kadın büyüklerimi, hem bu dünyadan geçmiş tüm kadınları anıyorum. Ne kadar kocaman bir zenginlik bu böyle.

İkili ilişkilerde ritüeller hem rutinleri ve devamlılığı hatırlattığı için hem de ilişkinin anlamını güçlendirdiği için önemli. Peki bu davranış ya da yaklaşım kalıpları nasıl oluşur ya da ne şekilde sekteye uğrar? Ritüeller her zaman çok abartılı olmak durumunda mı? Tüm bu soruların yanıtı bu bölümde.

Peyderpey'in bundan sonraki aralıklı olarak bazı bölümlerinde bir ya da bir kaç kitabı inceliyor olacağım. Bu bölümdeki canım kitabım Pema Chödrön'ün Sıçrayış kitabı. İyi insan olma kavramı, kancalar ve anda kalma üzerine etkilendiğim bölümleri ve üzerine düşündüklerimi bu bölümde bulabilirsiniz.

Romantik ilişkilerde bağlanma dosyasının ikinci bölümü sizlerle. Bu bölümde; Neden bağlanmaya ihtiyaç duyuyoruz? O ihtiyacın altında neler var? Peki kaygılı ya da kaçıngan bağlanma stilleri değişebilir mi? Değişmesi için neler yapılabilir? sorularını yanıtlıyorum.