Reklamla Kuşağım

Nerde o güzel kadınlar, katalogtan fırlayan abiler? Reklamcılığın on yıllardır bize öğrettiği bir normal kavramı vardı: Kadınlar taş, erkekler jilet, evler geniş, yüzler güleç, herkes mutlu... Özenilen dünya yaratma isteği, bir zamanlar markalar için doğruydu. Ama o dönemler artık yavaş yavaş geçiyor. Nihayet... Artık normal olan, gerektiğinde çirkin, şişman veya aşırı zayıf olan insanları koca koca markaların baş reklam karakteri olarak görmeye başladık. En azından bazı cesur markalar buna ön ayak oluyor. Biz de Reklamla Kuşağım podcast’inin 9. bölümünde bu normalleşmeyi sağlayanlara selam veriyoruz. Dove’un Gerçek Güzellik işi, Omo’nun Kirlenmek Güzeldir çıkışı, Mükemmellik Hoş Görünmez diyebilen Gillette’i, This Girl Can diyen domuz gibi terlemekten çekinmeyen Lottery Funded’ı ve daha nicelerini konuşuyoruz. Türkiye’den iyi örnekler de burada. Reklamla Kuşağım podcast’inin 9. Bölümü: Normale Övgü’de.

Sporda Reklam veya Reklamda Spor konuşmaya devam ediyoruz. Siyahlardan neden tenis ya da yüzmede başarılı olamaz? Onlarca marka olimpiyatlara milyarca dolar yatırıyor. Peki geri dönüşleri nasıl? Annelerin spordaki rolü ne? Adidas'ın, Nike'ı yerle yeksan ettiği tek alan olimpiyatlar mı? Curry ve Under Armour ne yapmak istiyor? Basketbolu bırakan Kobe manyak mı her gün 6'da kalkıyor? Zenginin malı züğürdü neden yoruyor? David Beckham'ım totemi ne? Tanga'dan totem mi olurmuş? 500 milyon dolarlık anlaşma olur mu? Bu insaniyete sığar mı? Misty Copeland alnının akıyla en bayaz "siyah" kuğu olurken, hangi marka bundan nemalandı?

Spor reklamlarının diğerlerinden farkı ne? Hangi motivasyonu kullanıyorlar, neyi manipule ediyorlar? Sporcu kullanmakla sporu kullanmak arasındaki fark ne? Büyük markaların stratejileri ne, bunu nasıl kullanıyorlar? Büyük organizasyonlara sponsor olunca ne oluyor? Nike böyle güzel reklam yapmayı nereden öğrendi?